31 Ocak 2015 Cumartesi

Kıbrıs'ın insan psikolojisine yaptıkları

Kıbrıs'ta yaşıyorsunuz diyelim, 1. yılın ardından Türkiye'ye gittiğinizde artık korka korka yürüyorsunuz o bildiğiniz sokaklarda, o bildiğiniz trafikte korka korka araba sürüyorsunuz. Gitiğiniz alışveriş merkezlerinde köyden indim şehire psikolojisiyle çantanızı sıkı sıkı tutmuş, vitrinlere kocaman gözlerle bakıyorsunuz. Çünkü unutuyorsunuz Türkiye'yi, kalabalığını, imkanlarını.....Size orası çok lüks geliyor. 

Hatta biz bayanlar yeni çıkan ne varsa hayretle bakıyoruz. Malum altın günlerinde yapılmış ikramlıkları bile yadırgıyoruz.

 -Burada teknolojiden yoksun oluyorsunuz, mesela internet ağı sistemi gelişmiş değil, küçücük adada cep telefonu çekmediği oluyor. Mesela adam akıllı işinizi görecek bir internet cafe bile bulamazsınız, bulsanız bile saati Türkiye'nin 2-3 katıdır. İnternet şirketleri sürekli bakımdadır ve altyapı sorunları hiç bitmez. Ailenizle internet üzerinden görüşürken bile sinirleriniz bozulmuyor değil...

- Sağlık konusunda hastalanıyorsun, mesela birgün Burhan Nalbantoğlu hastanesi acil servisine gittik, sarı kartımız olmadığı için 30 tl ödememiz gerektiği söylendi. Yakındoğu acile gittik,  acil olmayan, sadece enjeksiyon yaptırmak için tedavinizi 1 saat içinde o hastane yapıldığı halde acile 44 lira, bir enjeksiyona 14 lira ödemişliğimiz var. Hiç unutmuyorum, 1 ayda 4 kişi hastalandık ve hastaneye sadece birimizi götürebildiğimiz halde, o ay doktor ve ilaç parası 400 lirayı bulmuştu, belki geçti bile... Düşünün hepimiz doktora gitsek ve doktorların yazdığı ilaçları da alsaydık ne olacaktık? Devlet hiçbir şekilde ilaçlarımızı karşılamıyor. Yasal olarak karşılaması gerekir ama ilacın parasını almamamız için önümüze bir sürü yasal prosedür koymuşlar... Bir de doktor seçme lüksünüz yok, doktorların başka alternatifi yok. Hasta olmak burada en büyük ceza....

- Daha önce değinmiştim toplu taşımalara, bir yere gitmek mümkün değil. Türkiye'de kapınızın önünde minibüse binip bir arkadaşınıza gidersiniz, çarşıya gider iki dolanıp geleyim dersiniz, işte burada o yok. Üst mahalledeki bakkal için bile evden çıkamazsınız. Sokak köpeklerinden çok evlerinin önüne insanlara saldırmak için eğitilmiş köpeklerden yürümeye fırsat bulamazsınız, ister erkek ister bayan olun. Çocuklarınız sokakta oynayamaz, çünkü Kıbrıs'lılar sokakta oynayan çocukları sevmezler, rahatsız olurlar.

Toplu taşıma aracına ortalama bir örnek; Komboslar vs var ama öyle sık kullanılan araçlar hep bu tarz.okul servisleri bile böyle... Hatta okul servislerinin yağmur yağdıığında tavanları akıyor, Hatta okul servislerini bildiğini duvar boyasıyla boyanmışı bile mevcut.. Not: ilk foto Türk sinemasından alınma değil, bizzat bir arkadaşımın sosyal medya profilinden aldığım bir foto... (İşçileri taşıyorlarmış bu araçla)
- Diyelim ki bir den bir hastanız, bir cenazeniz, bir acil işiniz için Türkiye'ye gitmeniz gerekti, o kadar fahiş fiyata uçak bileti alıyorsunuz ki... Bu da insanı çileden çıkarıyor...

- Çocuğunuz kapı önünde oynayamıyor, hadi bende çocuk parkına götüreyim diyemiyorsunuz. Çünkü ya kırık döküktür ya da işe yarar parkta büfeler vardı, gündüz gece demeden o büfenin önünde insanlar içki alemi yapıyorlar. Çocukları parkta oynarken yetişkinler de orada içki içip, sigara tüttürüyorlar.

- Esnaf insanları daima hor görülüyor. Bir alışveriş için dükkana girdiğinizde Türkiye'li olduğunuzu anladıklarında sizinle ilgilenmezler, çünkü onu almaya gücünüzün olmadığını düşünürler. Bir arkadaş anlatmıştı. Bir dükkana girmiş, Nike marka ayakkabıları görünce, bunlar orjinal mi diye sormuş, malum burada çinden gelen, ucuz ayakkabılar çok. O nikelar da adi görünüp fiyatı orjinal nike ayakkabılar kadar olunca arkadaş orjinal olup olmadığını sorma gereği duymuş. Dükkan sahibinin cevabı "orjinal olsa satın alabilecek misin?"  diye kibir, ukalaca bir cevap vermiş, hemen arkadaşta çocuğumun ayağındakiler orjinal, demek ki alabiliyorum demiş ve çıkmış oradan. Artık gerisini de sizin takdirinize bırakıyorum.

- Bir de Kıbrıs'ta okullarda çok kutlama, eğlence, balolar olur. Tabi biz bu kadarına alışkın değiliz. ( maddi ve manevi) Onlara ayak uydursak bir türlü uydurmasak bir türlü....

- Kıbrıs'ta betting salonları var, bir nevi küçük kumar loto toto, oraya takılıpta perişan olanlarda yok değil....

-Börtü böceğe karşı hassiyetiniz varsa yandınız, evinizin bulunduğu şehre göre evinizde, fare, bahçenizde yılan, hamamböceği, olmadı, küpdeşen mi kurdeşen mi dedikleri börtü böceklerle baya samimi oluyorsunuz. Türkiye'ye dönünce her an her yerden birşey çıkma psikolojisini kolay atlatamıyorsunuz... 


Neyse dahasını aklıma geldikçe yazacağım... Selametle...